TMMOB Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği Üyelerimiz

buy levitra uk online

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK BÖLÜMÜ MEZUNLARI LİSTESİ

Aşağıda çeşitli kaynaklardan derlenmiş olan bölümümüzün kuruluşundan bu yana vermiş olduğu mezunlarımızın listesi bulunmaktadır. Çoğu mezunumuza ne yazık ki mevcut adres bilgilerinden ulaşılamamaktadır. Kendinizin ya da tanıdıklarınızın adres bilgilerini  iletişim  adreslerimize ulaştırırsanız memnun oluruz. Adresler teyit edildikçe bu sayfadan “adres bilgisi var” şeklinde belirtilecektir.

MUĞLA- Konacıklı işadamlarından Ahmet Azmi Zırh ve Birol İnan, Somali için Türk Kızılay’ının Bodrum Şubesi’ne 47 bin 500 TL bağışta bulundular. Konacık Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen törene; Konacık Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Çuhadaroğlu, Konacıklı hayırsever işadamı Ahmet Azmi Zırh ile Birol İnan, Türk Kızılayı Bodrum Şube Başkanı Taylan Tüfek ile Dernek Üyeleri, Akut Bodrum Şube Kurucu Başkanı Alp Emre Kököz ile Şube Başkanı Saadettin Uslu ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kızlarının da vakıf ve hayır işlerine önem vereceklerini belirten Konacıklı hayırsever işadamı Ahmet Azmi Zırh şunları söyledi.

“Rahmetli işadamı Sakıp Sabancı’nın da dediği gibi ‘hayır yaptığınız zaman bunları söyleyin ki insanlar duysun ve başkaları da bu tür hayırlar yapmaya özensin’ sözünden yola çıkarak

buy-kamagra-oral-jellies.com

, arkadaşım Birol Bey’e yardım yapacağımdan bahsettim ve o da beni kırmadı, Yaklaşık on yedi bin beş yüz liralık bir hayrı işinde bulundu. Somalili çocuklar için bu hayır işini yapıyoruz. Bizim böyle bir hayırı yapmamıza vesile olan Konacık Belediye Başkanımız Mehmet Tosun bey’e çok teşekkür ediyorum.” Diğer hayırsever işadamı Bülent İnan ise, Somalili çocuklar için düzenlenen hayır işine destek olmasını sağlayan Ahmet Azmi Zırh’a ve Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun’a teşekkür etti.

Konacık Belediyesi Başkan Vekili Mehmet Çuhadaroğlu ise; “ hayırsever işadamlarımız Ahmet Azmi Zırh ile Birol İnan beylere örnek davranışlarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Umarım bu örnek ve hayırlı davranışları, insanlarımıza da örnek olur ve onlarda yardımda bulunurlar” dedi. (İHA)

President of the group of companies “UDEK” (Turkey) Ahmet Azmi Zirh during the presentation of the unique sports project “Super Euro fan zone in the Kiev region” in UNIAN, in Kiev, on Friday, June 17, 2011. During a press conference, the president of the group of companies Fan EURO 2012 announced that on the territory of the official fan zones of UEFA, which will be located in 4 Ukrainian cities – the hosts of Euro 2012, only those companies that are official sponsors will have the right to sell their products. At the same time, all companies that express such a desire and conclude appropriate agreements will be able to work in the fan zone in the Kiev region, the creation of which was initiated by Kovalevich. According to him, the project “Super Euro fan zone in the Kiev region” will be a complex for recreation and sports, which will include several fan zones. The first of them will be located in the Obukhovsky district of the Kiev region on the shore of the Blue Lake, and its readiness today is already 30-40%. This complex will consist of two parts. The first of them will be a VIP-zone and is designed for UEFA representatives who will come to Ukraine for Euro 2012. This territory will have corresponding comfortable apartments, will be equipped with swimming pools, a sports complex and a number of other attractive places for comfortable rest and, in particular, watching the championship matches. On the second part of the complex, houses will be built with simpler equipment, but with all the necessary amenities. The territory of the complex will be equipped with large screens, places for watching matches. Kovalevich noted that the project takes into account all possible needs of fans, including catering, security, etc. The organizers plan to build three more similar complexes in Yagotin, Belaya Tserkov and Vyshgorod for Euro 2012, in addition to the fan zone in the Obukhov district. The complexes will be able to receive up to 50 thousand guests daily. Answering journalists’ questions, Kovalevich noted that the project will be created exclusively on the basis of private investments, and its total cost is about UAH 200 million. At the same time, living in houses will cost about $ 60-70 per person per night. He added that he plans that the complexes will function at the end of Euro 2012 as recreational and tourist centers. Photo by Andrey Skakodub / UNIAN The complexes will be able to receive up to 50 thousand guests daily. Answering journalists’ questions, Kovalevich noted that the project will be created exclusively on the basis of private investments, and its total cost is about UAH 200 million. At the same time, living in houses will cost about $ 60-70 per person per night. He added that he plans that the complexes will function at the end of Euro 2012 as recreational and tourist centers. Photo by Andrey Skakodub / UNIAN The complexes will be able to receive up to 50 thousand guests daily. Answering journalists’ questions, Kovalevich noted that the project will be created exclusively on the basis of private investments

buy kamagra 100mg

, and its total cost is about UAH 200 million. At the same time, living in houses will cost about $ 60-70 per person per night. He added that he plans that the complexes will function at the end of Euro 2012 as recreational and tourist centers. Photo by Andrey Skakodub / UNIAN

Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında bir farkındalık etkinliği düzenledi. Etkinliğe Eski Devlet Bakanı Hasan Gemici

, CHP Muğla Millet Vekili Suat Özcan, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Başkan Yardımcıları Önder Batmaz, Emel Çakaloğlu ve Turgay Kaya, Bodrum Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serdar Kocadon, IMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkanı Orhan Dinç, Sağlık Vakfı Başkanı İbrahim Akkaya, Sağlık Vakfı Onursal Başkanı Ahmet Azmi Zırh, Kurucu Başkan Birol İnan, BESİAD Başkanı Engin Kaplan, Belgesel Film Yönetmeni Nebil Özgentürk, Bodrum JCI Derneği Başkanı Alper Tanış, Sağlık Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri, Vakıf Öğrencileri ve eğitmenleri ile diğer STK temsilcileri yer aldı. Online etkinlikte engelli öğrenciler ile Protokol Üyelerinin, Kurum ve Kuruluşların Yöneticilerinin bir araya gelmesi sağlandı.

Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkaya açılış konuşmasında Vakfın temel felsefesinin toplumda bir kültür oluşturmak olduğuna işaret ederek şunları kaydetti: “Vakfımızın temel faaliyet alanları öğrencilerimiz için rehabilitasyon, fizyoterapi ve meslek edinme çalışmaları yapmak. Bir takım yurttaşlarımızın beden ve zihin yapıları bizden farklı ve bizim bu kişilere karşı bir sorumluluğumuz var, bir yurttaşlık ödevi olarak bu anlayışı tespit edip topluma da aşılamaya çalışıyoruz. Vakfımıza destek veren herkese teşekkürü borç veriyorum. Kesintisiz 11 yıldır destek aldığımız Bodrum Ticaret Odası’na da ayrıca teşekkür ederim.”.

“Engelli bireylerin yaşam kalitelerini arttırmalıyız.”

BODTO Başkanı, Mahmut Serdar Kocadon ise, “Hepimiz birer engelli adayı olduğumuzu unutmadan, engelli bireylerimizin sosyal hayata katılımına destek olup onlara katkı sağlamalıyız.” diyerek bu bireylerin yaşam kalitelerini arttırmanın önemine vurgu yaptı. Başarılı çalışmalarından ötürü Sağlık Vakfı kurucularına, çalışanlarına ve öğrencilerine teşekkürlerini sunan Başkan Kocadon şunların altını çizdi: “Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılında Dünya Engelliler Günü olarak kabul edilen 3 Aralık her yıl engelliler haftası olarak kutlanmaktadır. Unutmamamız ve önemle üzerinde durmamız gereken bir husus var ki hiçbir engellimizi sadece bir gün hatırlamamalıyız her gün onlara destek olmalıyız. Çünkü engelli bireylerimizin sosyal hayata katılımını ne kadar çok desteklersek, hayata bağlılıklarını artırmış olup, onları tek başına bir birey olarak daha çok topluma kazandırmış oluruz. Bu çerçevede Bodrum Sağlık Vakfımızın özverili çalışmaları ve başarılı sonuçlara ulaşması bizleri de çok mutlu ediyor. Bodrum Ticaret odası olarak sağlık vakfımızın ve tüm engelli bireylerimizin bir gün değil her gün destekçisi ve takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bodrum’da engelli bireylerimizin farkındalığını artırmak için Odamız öncelikle Bodrum Sağlık Vakfı ile sürekli iletişim halinde. Sağlık Vakfı atölyelerinde yapılan ürünlere yönelik sergi ve hediyelik eşya, proje yazımı tekniği ile ilgili desteklerimiz oldu. Bu desteklerle engelli bireylerimizin topluma kazandırılmasını, bizimle beraber diğer kurumlarında farkındalığının artırılmasını sağlamaktayız.”.

Eski Devlet Bakanı Hasan Gemici, CHP Muğla Millet Vekili Suat Özcan, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Başkan Yardımcısı Emel Çakaloğlu, Vakfın Kurucu Başkanları ve STK Başkanları da etkinlikte söz alarak 3 Aralık Dünya Engelliler Günü hakkındaki duygu ve düşüncelerini paylaştılar.

Sağlık Vakfı öğrencileri de etkinlikte söz alarak mozaik atölyesindeki çalışmalarından bahsettiler. Öğrenciler bu tip etkinlikler ile engelli kişilerin cesaretlendirilmesi gerektiğine dikkat çektiler.

Var ya…
Ben böyle bir vakıf, böyle bir iyilik merkezi görmedim!

Turgutreis’deki Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı’ndan söz ediyorum. Başkanı İbrahim Akkaya. Orası hepimize, tüm Türkiye’ye önek olmalı, rol model olmalı.

Sizlerden rica ediyorum, siz de gidip gezin. O dünya güzeli engellilerle tanışın ve bir vakfın, bağışçılarıyla, gönüllüleriyle, yerel yönetimle ve işlerini ciddiye alan yöneticileriyle ve tabii ki engelli aileleriyle nasıl bir cennet yarattığını görün.

Ben Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’la gittim. Bana pek çok kişi, bu vakfın engelliler için yaptığı olağanüstü hizmetlerden bahsetmişti, gidince sebebini anladım. Az bile anlatmışlar. Düşünün ki bu insanlar, Bodrum’da yaşayan 170’e yakın engelliyi her sabah evlerinden tek tek alıyorlar, merkeze götürüyorlar, eğitim veriyorlar, atölyelere katılmalarını sağlıyorlar, birlikte üretiyorlar, aynı zamanda tedavilerini gerçekleştiriyorlar, sonra da evlerine geri götürüyorlar. Deli bir emek. Müthiş bir şey. Ve nasıl mutlu o engelliler. Nasıl bir özgüven içindeler, anlatmak mümkün değil. Siz de mutlu oluyorsunuz onlarla birlikte olunca, o merkezden hiç ayrılmak istemiyorsunuz. Bu yalan dünya içinde, sahici bir yer orası!

Karşılıklı iki bina. Işık alan nefis yapılar. Yüksek Mimar Erol Şahin de şahane iş çıkarmış. Birbirinden farklı atölyeler var. Seramik Atölyesi

, Mozaik Atölyesi, Müzik Atölyesi, Dans Atölyesi, Tekstil Atölyesi, Reformer Pilates Salonu ve Cam Füzyon Atölyeleri… Engelliler, hocaları eşliğinde birbirinden yaratıcı şeyler üretiyorlar. Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı, fiziksel koşullarıyla da, profesyonel kadrosuyla bence Türkiye’nin en iyi Rehabilitasyon ve Özel Eğitim Merkezi. Orada çalışanların hepsi bir “aile” olmuş. Engelli bireylerin bağımsız olarak yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak, engellilik konusunda farkındalığını arttırmak için canla başla çalışıyorlar.

Vakfın başkanı İbrahim Akkaya da çok özel bir insan. Aslında mimar, bu vakıf başkanlığı işini kalbiyle yapıyor. Kuruluşundan beni o vakıfta. Başkanlar sadece iki yıl görev yapıp, bir başkasına devrediyorlar. “Ben, ben, ben” diyen tipler değil. Bu da çok hoşuma gitti. Orada kahramanlar yok. Kimse kendini parlatmak için uğraşmıyor. Hedefleri, gerçekten hizmet etmek ve hep şunun altını çiziyorlar: Engellilere hizmet bir vicdan meselesi değil, yurttaşlık borcu!

İlginç projeler hayata geçiriyorlar ve vakfa kaynak yaratıyorlar. Mesela 14 Eylül’de Bodrum Antik Tiyatro’da, 80 CEO’dan oluşan “C-Majör İşten Sesler Korosu” ve pek çok değerli sanatçı konser verecek. Eğer Bodrum civarındaysanız o tarihte, mutlaka gidin. Engelliler, yaptıkları seramik ve mozaikleri de pek çok satış noktasında satışa sunuyorlar. Keşke daha çok sanatçı onlarla iş birliği yapsa. Oteller, bez çantalarını da onlara yaptırıyorlar. Aynı zamanda birbirinden yaratıcı plaketler yapıyorlar. Duvar panoları, cadde sokak isimleri, magnetler, saatler, aklınıza gelebilecek pek çok hediyelik obje. 22 Ekim’de de Bodrum Ticaret Odası’nda mozaik atölyelerinin sergileri var. Nasıl umut verdi bana engellilerin ürettikleri ve onlara bu imkanı veren vakıf ve merkez. Tüm yüreğimle alkışlıyorum. Bundan sonra yazları, onlar için ben de gönüllü çalışmak istiyorum. Sizden ricam, gidip orayı ziyaret edin, bana hak vereceksiniz. Gerçekten nefis. Sizi Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı Başkanı İbrahim Akkaya’yla baş başa bırakıyorum.

Gerçekten müthiş bir yer yaratmışsınız! Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı, bir “mücevher” gibi…
-Çok çok teşekkürler.

İnsan burayı görünce, bu atmosferi teneffüs edince ayrılmak istemiyor. Bir parçası olmak istiyor. Ve kendini burada çok iyi hissediyor. Nasıl böyle bir yer yarattınız, yaratabildiniz…
-Aslıda ortada bir mucize yok! 23 yıldır kesintiye uğramamış bir çaba bu. Samimi ve rasyonel insanların çabası. Hatta, sonradan edinilen bilgi ve sonradan geliştirilen vizyonla şekillenmiş çabaların sonucu demek daha doğru. Bu işe gönül koyanların neredeyse tamamı, konuyu, işin içine girince öğrendiler. Toplumda zaten var olan iyilik yapma güdüsü, Bodrum’da var olan kollektif bilinç düzeyi, Bodrumluların ekonomik düzeyi ve entellektüel birikim olmazsa, başarmak zor olurdu. Yani aynı liderlik ve enerji, başka bir Anadolu kentinde bizim kadar şanslı olamayabilirdi. Bodrum iyi olmak ve iyilik yapmak isteyenler için laboratuvar şartları sunuyor. Biz el yordamıyla iş yapmadık, baştan savma yapmadık. Gerek fiziksel koşullar, gerek personel konusunda hep en iyiyi ölçü aldık. Kalktık Avrupa’ya gittik, benzer hizmetleri veren kurumları yerinde inceledik. Ve yaptığımız şeye çok inandık. Kısaca insan üstü bir durum yok, samimi gayret, bilgi, çalışma ve kendimizi adama var.

Harika… Kuruluş hikayesi nasıl peki?
-Vakfımız, Bodrum’da yaşayan 36 hayırsever iş adamının girişimiyle kuruldu. Başlangıçta niyet, Bodrum Devlet Hastahanesi’nin Acil Servisi’nin iyileştirmekti. O zamanki başhekimin tavsiyesiyle, engellilerin eğitimine yöneldik. Ama neredeyse hepimiz önce, “Biz nereden bulacağız eğitilecek engellileri Bodrum’da? Hem kiminle nasıl eğiteceğiz” dedik.

Sonra?
-Önce Bodrum Devlet hastanesinin içinde küçük bir salonda başladık. Sosyal hizmetler uzmanı ve fizyoterapist istihdam ettik. Hiç birimiz, Bodrum’da, bu kadar çok engellinin yaşadığını bilmiyorduk. Hayatımız onlarla kesişmeden sürüyordu. Kurucu başkanımız Ahmet Azmi Zırh’ın liderliğinde, kısa zamanda, o zamanki Başkan Ali Server Yazgan’ın yakın ilgisiyle, Turgutreis Belediyesi’nin gösterdiği arsa üzerinde bugünkü binasının yapımına başlandı. O zamanlar engellilerle ilgili hizmetlerin yürütülmesinden ve koordinasyonundan sorumlu olan Devlet Banımız Hasan Gemici’nin de katkısıyla, uzman personellerimizle hizmet vermeye başladık.

Peki 36 hayırsever insan, neden böyle bir yer kurmak istemiş? Özel bir sebebi var mı?
-Toplum için iyi ve hayırlı bir iş yapmak için. Belki de bu toplumdan aldıklarını geri vermek için. Ama hiçbirimiz bugün geldiğimiz noktayı hayal bile edemedik. Engelliler konusu zaten hepimizin sonradan tanıştığı bir alandı. İlginç olan, bu 36 kişinin ailesinde engelli olmamasıydı. Yani “engelliler konusundaki farkındalığı artırma”nın ne kadar önemli olduğunu hepimiz sonradan öğrendik.

Buradaki başarının altındaki ana fikir ne?
-Biz 23 yıldır işleyen ve her yıl kendini geliştiren bir kurumuz. Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı’nın başarı hikayesinin çeşitli açıklamaları olabilir. Benim açıklamam şu: Kendi hayatında da iyi işler yapanlarla, işleri iyi yapanların gösterişsiz birlikteliği ve liderliği! Hepimizin hem fikir olduğumuz nokta ise; dezavantajlı yurttaşlarımızla ilgili çalışmaların, bir vicdan meselesinden çok, yurttaşlık görevi olduğu. Biz davranışlarımız ve oluşturduğumuz pratikle, bu kültürün oluşmasına katkıda bulunuyoruz.

“Burada kahraman yok!” diyorsunuz? Ne demek istiyorsunuz?
– Engellilerle ilgili alan, her bakımdan sıkıntıları ve zorlukları olan bir alan. Çok sabır ve özveri gerektiren işler yapılıyor. Eğer kahramanları sayacak olursak, günler yetmez! Engelliyi, her gün kucaklayıp ya da sırtlayarak, minibüsümüze taşıyan şöförümüz, haftada 5 gün, günde 8 saat, engellimize özel eğitim veya fizyoterapi hizmeti veren öğretmen ve fizyoterapistlerimiz, -üstelik Milli Eğitim Bakanlığı çalışanı öğretmenlerimiz gibi izinlerini yaz tatilinde kullanamıyorlar-, sabırla seramik, mozaik, müzik, dans öğreten öğretmenlerimiz, haftanın 5 günü çocuklarımıza ve refakatçilerine yemek hazırlayan aşçımız, binamızı her gün pırıl pırıl tutan hizmetlilerimiz, vakfımıza parasal destek sağlamak için yılda onlarca etkinlik, kermes düzenleyen gönüllülerimiz ve tabii bir ömür harcayan anneler- babalar, aile fertleri… Gördüğünüz gibi kahraman çok! O yüzden de kahraman yok diyoruz!

Ben daha önce pek çok engelli merkezi gördüm, sizinki hiç birine benzemiyor. Siz, farklılıklarını nasıl anlatırsınız?
-Ülkemizdeki rehabilitasyon merkezleri, her engelli için Rehberlik Araştırma Merkezleri tarafından belirlenen modüllere karşılık gelen, özel eğitim veya fizyoterapi hizmetlerini vermekteler. Oysa Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı’nda bu hizmetlerin yanı sıra, atölyelerimizde engelli bireyleri ve ailelerini istihdam edip, onlara sosyal yaşam alanları ve ekonomi yaratmaktayız. Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı Gamze Çarmıklı İş ve Sanat Atölyesi binamızda, Seramik Atölyesi, Mozaik Atölyesi, Müzik Atölyesi, Dans Atölyesi, Tekstil Atölyesi, Reformer Plates Salonu ve Cam Füzyon Atölyelerimizle engellilerimiz ve ailelerinin rehabilitasyonu ve ekonomilerine katkı sağlamaktayız. Öğrencilerimizin spor alanlarında gelişimlerinin sağlanması için de pek çok kurs var. Ulusal bazda birinciliği olan öğrencilerimiz, bando ve ritim gurubumuz var. Ayrıca engelli ve ailelerine uzman psikologlar ve eğitimciler tarafından seminer ve konferanslar veriyoruz. Çeşitli sivil toplum örgütleri, eğitim kurumları, turizm tesisleri ve kamu kurumlarıyla iş birliği yaparak, çeşitli geziler, eğlence geceleri, kermesler, yemekler ve etkinlikler düzenliyoruz. Burada her şey çok eğlenceli, herkesin katılmasını ısrarla tavsiye ederim.

Nasıl olur da, engellileri evlerinden alıp, geri teslim edebiliyorsunuz? Bunu nasıl sağladınız?
-Bu işin sırrı, işin kendisinin toplumsal boyutunun olması ve biz yöneticilerin bunu topluma anlatabilmiş olmamız. İki minibüsümüzü de hayırseverler aldı. Arabalarımız arızalanırsa, belediyemiz imdadımıza yetişiyor. Yakıt giderimiz çok oluyor, çünkü Bodrum’un farklı yerlerinden alıyoruz çocukları. Daha geçen hafta sağ olsun OPET, her iki aracımızın, bir yıllık yakıt masrafını üstlendi. Toplum, bu kadar fedakarlık yapınca bize de işleri iyi planlayıp, iyi yönetmek kalıyor!

Bu model, tüm Türkiye’de işler mi? Ne yapmalı?
– Temel özel eğitim ve fizyoterapi hizmetlerinin yanı sıra, engellilerin ve ailelerinin sosyalleşmeleri, toplumsal hayata ve ekonomiye katılmaları hedeflenmeli. Biz bunu yapıyoruz. Devletin denetiminde, yerel yönetim ve hayırsever iş insanlarını bir araya getiriyoruz. Sivil Toplum çağındayız. Gönül ister ki, bu tür işlerin tamamı, devlet tarafından eksiksiz yapılıyor olsun. Ama maalesef olamıyor. O gün gelinceye kadar, bizim modelimizin ülkemize en uygun model olduğunu düşünüyorum. Kısacası, bir problem karşısında güçleri birleştirip yol almamız gerektiğine inanıyorum. Biz öyle yapıyoruz.

Sizin insanlara vermek istediğiniz mesajlar neler?
-Hayat bu… Belli olmaz. Her an, siz de bir engelli olabilirsiniz! Bu gün elinizde olan kaynaklar, bir anda elinizden uçup gidebilir. Kendinizden emin olsanız da, sizden doğanlar ve doğacakların sağlıkları, vücut ve zihin yapıları yaygın olandan farklı olabilir, ekonomileri dezavantajlı olabilir. Bunları, başkalarının kaderi görüp, kenara çekilemeyiz. İnsan zihni, bir gün kendisiyle tarihini yüzleştiriyor. İşte o gün, kendinizi takdir etmek, kendi pratiklerinizle gururlanmak için bu günden ihtiyacı olanların yanında olun diyorum, diyoruz.

Peki eksikleriniz neler? Nelerde zorlanıyorsunuz?
-Bizim gibi kurumların en önemli sorunu, işlerin usulüne uygun olarak yapılabilmesi için gerekli olan finansmanın sağlanamaması. Sürekli olabilecek gelirden mahrumuz. Önümüzdeki yıllarda, yönetim kurulumuzun hedefi, sürekli olabilecek gelir kaynakları bulmak. Daha çok hayırsevere ulaşarak, gayrı menkul bağışları almak ve kamuya ait, taşınmaz yerlerden gelir sağlamak niyetindeyiz.

172 kayıtlı öğrenciniz var, para ödüyorlar mı?
-Hayır, RAM raporu olan öğrencilerimizden bir ücret almıyoruz. RAM raporu olan öğrencilerimize verdiğimiz hizmetlerin bedelini devletten alıyoruz. Raporu olmayan ancak ekonomik durumu da uygun olmayan öğrencilerimizin hizmetleri vakfımız tarafından bedelsiz karşılanıyor. Ekonomik durumu uygun olan daha çok yazın gelen misafir öğrencilerimiz ve Bodrum’da yerleşik ancak ekonomisi uygun ve raporsuz öğrencilerimizden ücret alıyoruz.

Kaçı zihinsel, kaçı bedensel engelli? Hepsinin bir arada tedavi ve rehabilite edilmesi, zor değil mi?
-172 kayıtlı öğrencimizin, 94’ü zihinsel, 67’si bedensel engelli ve 11 tanesi işitme engelli. Her engelliye, ayda 8 saat özel eğitim, 10 saat de grup eğitimi verilmesi hedefleniyor. İmkanlar ölçeğinde, bu saatlerin artırıldığını olabiliyor. Bu tür rehabilitasyon merkezlerinde verilen hizmetler, özel sınıflarda bir öğretmen tarafından bir öğrenciye veriliyor. Dolayısıyla, çocuklarımızın bire bir aldıkları bu eğitimin saatlerinin planlanmasında ve yürütülmesinde de zorluklar yaşıyoruz. 60 km’ye varan mesafelerden gelen çocuklarımızın zamanında okulda olmasının sağlanması hummalı bir çalışmayla gerçekleşebiliyor.

Sizinle çalışmak isteyen herkese açık mısınız?
-Evet, çok açığız. Atölyelerimizde çocuklarımızla birlikte yürütülen çalışmalara eşlik etmeleri, zaten amaçlanan rehabilitasyon faaliyetinin bir parçası. Atölyelerimizde ilgili öğretmenlerimizin programlarına uygun olmak şartıyla herkesi bekliyoruz. “Ben ne yapabilirim ki!” demeyin. Bize gelin, mutlaka bir katkınız olacaktır!

Peki siz bu vakıf için nerelerden kaynak yaratıyorsunuz?
-Hayırseverlerimiz, kurumlar ve devlet başlıca kaynaklarımız. Ayrıca gelir getirici etkinlikler düzenliyoruz. Mesela 14 Eylül’de Bodrum Antik Tiyatro’da, 80 CEO’dan oluşan “C-Majör İşten Sesler Korosunu pek çok değerli sanatçıyla konser verecek. Lütfen gelmeyi ve dostlarınızı davet etmeyi ihmal etmeyiniz! Seramik ve mozaik satışlarımız, otellerin müşterilerine verdikleri bez çanta satışlarımız da diğer gelir kalemlerimiz.

Plaketler sizden soruluyor. Çok yaratıcı plaketler yapıyorsunuz…
-Seramik atölyemizde seramikten Duvar Panoları, cadde sokak isimleri, magnetler, plaketler, saatler, çeşitli hediyelik objeler yapıyoruz. Atölyemiz ve ustalaşmış öğrencilerimiz çok başarılılar. 22 Ekim’de Bodrum Ticaret Odası’nda mozaik atölyemizin sergisi var. Oraya da bekleriz…

Hayırsever iş adamı Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı’nın kurucu başkanı Ahmet Azmi Zırh, desteğini hiç esirgemediği vakfa bir anlamlı bağış daha yaptı. Zırh, Bodrum Yeniköy Mahallesinde, Karaburgaz Mevkiinde bulunan B Blok, ZEMİN Kat No:10 Bağımsız Bölüm Nolu dükkanını Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı’nın hibe etti.

Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkaya, daha önce de İstanbul Şişli’deki bir dükkanı vakıf için bağışlayan kurucu başkanları Ahmet Azmi Zırh’a tüm vakıf ailesi adına teşekkürlerini sundu.

Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkaya sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Sayın Zırh bu güzel davranışı ile hepimize öğretici olmuştur. Zaten 23 senedir hiçbir zaman elini vakfın üzerinden çekmeyen Zırh kendisi hayır işleri yatığı gibi yakınındaki arkadaşlarının da hayır işleri yapmasına teşvik edici davranışlarda bulunmuştur. Sayın Zırh ve arkadaşlarını 23 sene önce koyduğu bir tuğla kocaman bir binaya dönüştü. Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı’nda tüm Türkiye’yi kıskandıracak rehabilitasyon, özel eğitim ve fizyoterapi hizmeti hizmetleri verilmekte. Engellilere ve engelli ailelerine hizmet etmeyi yalnızca bir vicdan meselesi olmaktan çıkarıp yurttaşlık görevi olarak kabul eden bu güzel insanlara teşekkür ediyoruz.”

Bodrum Engelliler Sağlık Vakfı’nın kurucu başkanı Ahmet Azmi Zırh da “böyle bir bağışı yapmaktan dolayı çok mutluyum ve Allah herkese böyle hayır yapmayı nasip etsin çünkü hepimiz birer engelli adayıyız

buy generic levitra

, herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum.” diye konuştu.

UDEC group president, believing education is a corporate responsibility

Fifty-year-old Ahmet Azmi Zirh is from the ancient Black Sea coastal city of Trabzon, formerly known as Trebizond, in northeastern Turkey. Every summer “…from the age of 10, I used to work on the beaches – from polishing shoes to selling soft drinks. I didn’t lack money – my parents were not poor – it is just that I wanted to have my own spending money.” Ten minutes with Ahmet, in his tastefully furnished office, I felt at ease with his charmingly infectious laughter and his self assurance – devoid of any arrogance or boasting.

Ahmet has a Masters degree in architecture and has been in Kyiv now for three years – as president of the rapidly growing UDEC group. “We have been a player in the global market for 28 years and moved into the Ukrainian market in 2004. Currently we have 14 companies in Ukraine – from telecommunications to construction to real estate – and employ 1500 personnel.” Ahmet and his general manager, who took on the role of translator, did their best to elucidate me on the multi-faceted aspects and activities of UDEC group, but all to no avail, since I have no head for engineering or rocket science. So, sipping on the aromatic cup of tea offered to me, I suggested that we get back to ‘terra firma’ and talk about simple things like Ahmet’s life in Kyiv; his vision about the company he heads and his appreciation and fears – if any – of Ukraine.

Ahmet, leaning back in his chair, gave out another one of his bellowing but endearing laughs and said: “My children are still at university. So, though I have been here three years, I have not been able to bring my family over to Kyiv. But every opportunity I get

buy kamagra 100mg

, weekends mostly, I fly over to Istanbul and spend it with them. As to my vision about the company I head, I want us to become a national leader in the GSM sphere – built on customer satisfaction and ever-improving quality. I also want, sooner or later, that we become leaders in the booming real estate sector.” That last statement took our conversation, just for a little while, to investor’s woes – risks, red tape, lack of transparency, etc. – when it comes to that unusually reactive sector, but we both agreed that this Word with… feature is not the right platform for that subject.

“My appreciation of Ukraine is naturally for the country’s immense potential and its great wealth of educated people. Having said that, I must also point out that in certain areas the education tends to be too theory oriented. That is where we can step in and offer practical training. We already have a student program whereby we give out 500 scholarships to talented students from all over Ukraine. We also encourage students to take up part-time jobs with us so that they can not only acquire practical knowledge but also can earn some money. In that sense we are also functioning as a university. I am a strong believer and advocate of corporate responsibility in the education sector.”

Ahmet is also quite candid about Ukrainian employees attitude toward corporate loyalty. “They still haven’t assimilated or even understood what that means. There is a long way to go. But slowly the desired and needed professionalism is seeping into existing companies and the newcomers are only too ready to embrace it.”

Knowing that his group is also involved in the construction of residential as well as office complexes, I raised a pet theme of mine: the abominable lack of any facilities catering to the needs of handicapped people – especially the ones in wheelchairs. “True. I agree with you. We try, all the time, to incorporate those requirements into our projects. But we can’t fight it all by ourselves. Those requirements must become government policies. It is up to the municipal authorities and politicians to pass the required laws and enforce them and implement them.”

Later into our conversation, Ahmet told me that some years back he personally founded a center for handicapped children in Turkey. He also told me that the center now houses 150 children and that all their needs are fully taken care of. Bravo, I thought, and shook his hand with utmost sincerity and warmth.

Ahmet Azmi Zırh yönetimindeki UDEC Group 2004 yılından bu yana Türk iş dünyasının Ukrayna’daki yüzakı firmalarından biri olarak dikkat çekiyor. Telekomünikasyondan kereste üretimine, ıslak mendilden metal galvaniz fabrikasına, ikinci el araç ithalatından inşaata kadar birçok alanda ülke ekonomisine katkı yapan UDEC Group binlerce insana da istihdam sağlıyor.

2004 yılında Ukrayna pazarına Turkcell’in de ortağı olduğu Lifecell’in altyapısını yaparak giren UDEC Group, bugün birçok sektörde faaliyetlerini sürdürüyor. Grubun başarılı Genel Müdürü Harun Şirin; “ Burada güzel olan bir şey var

, biz burada üretiyor, dışarıya satıyor, parayı ise ülkemize getiriyoruz” dedi

Ukrayna’da yatırım yapmak isteyen Türk yatırımcılara tavsiyelerde bulunan UDEC Group Genel Müdürü ve TUİD Başkan Yardımcısı Harun Şirin, yatırımcıların işlerinin başında olmasının en önemli nokta olduğunu söyledi. 2017 baharından sonra ülke ekonomisinde ciddi bir düzelme gözlemlendiğini de sözlerine ekleyen başarılı yönetici; “Yatırımcılarımızın yavaş yavaş ve emin adımlarla, rakiplerini tanıyarak Ukrayna’ya girmeleri gerektiğini ve 2017 yılı ortasından sonra da işlerin olumlu yönde ilerlediğini düşünüyorum” dedi

Ukrayna’da yatırım yapıp sıkıntı yaşayan işadamlarının yaşadığı bu sorunların altında işlerini kendi takip etmeyişlerinin ve orta düzey taşeron yöneticilere teslim etmelerinin yattığına dikkat çeken UDEC Group Genel Müdürü Harun Şirin; “ Bir yatırımcı için Ukrayna’da, Türkiye’de olacak risklerden daha fazla risk yok” dedi

UDEC Group olarak ülkedeki istikrarın rayına oturmasını beklediklerini de sözlerine ekleyen Şirin; “  Mevcut yatırımlarımız devam ediyor, özellikle Doneks bölgesindeki problemler sona erdikten sonra yeni yatırımlarda planlayacağız, adım adım ilerliyoruz” dedi

Grup olarak 150 milyon dolarlık bir gayrimenkul değerine sahip olduklarını ve istihdam sayılarının bir ara 2500’e kadar çıktığını da ifade eden UDEC Genel Müdürü, şu anda ise 800 kişiye istihdam yarattıklarını belirtti.

Ekotürk Özel Haberi